Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Ekim ayı meclis toplantısı, TTSO’un Konferans toplantı salonunda gerçekleştirildi
Toplantıya, Kutso Meclis Başkanı Nafi Güral, Gediz Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Öztük, Simav Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Şeref kazcıooğlu, TTSO Meclis Başkanı İlhami Aydın, Yönetim Kurulu Başkanı Davut Efe, Meclis , Yönetim Kurulu Üyeleri, Meslek Komiteleri ve Genç Girişimciler ile Kadın girişimciler katıldı.
Nafi Güral’dan TTSO Teşekür
Toplantıda, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Nafi Güral Katılım gerçekleştiren ve söz alarak soru soran katılımcılara teşekkürlerini iletti.
Toplantının sonunda, haziruna hitap eden KUTSO Meclis Başkanı Nafi Güral, güncel ekonomik konulardaki değerlendirmelerini paylaştı. Şehrimizdeki ve ülkemizdeki gelişmelerden söz ederek, KOBİ’ler başta olmak üzere, tüm işletmelere, iş dünyasına ilişkin tavsiyelerini aktaran Güral şunları söyledi
KOBİ’lerimizi ve tüm işlerimizi, işletmelerimizi büyütmeliyiz”
Her zaman söylediklerimizi tekrarlarsak, işletmelerimizi büyütmeliyiz.
Peki ama nasıl?
Başarılı olmak isteyenlerin, başarıyı istemeleri, olmazsa olmaz mecburiyettir, çünkü başarı, başarıyı isteyenler tarafından elde edilir.
Başarı, başarıyı isteyenler tarafından elde edilir”
Gelişeceğinize, başaracağınıza dair inancınız ve hedefleriniz varsa, hayallerinizden asla vazgeçmiyorsanız, başarı ve mutlu son sizin olacaktır. Eğer yenileceğini düşünüyorsan, yenilirsin. Girişmeye cesaretin yoksa girişemezsin. Başarmak ister ama başaramayacağını düşünürsen, başaramazsın. Zafer, her zaman daha güçlülerin değil, kazanacağına inananlarındır. İşini geliştirmeye niyet eden, ancak geliştiremediği için mazeretler yaratmak, kaybetmek için doğanların işidir.
“Yeniliklere açık olmalı, doğru hesap yapmalısınız”
Yeniliklere açık olmak önemlidir. Unutmayın ki, insanları, firmaları, dünyayı vb. değiştiren ve geliştiren olgu yeniliklerdir, inovasyondur. Hesap yapma mantığı sahibi olmak lazım. Unutmayalım ki, hesabını bilmeyen kişiler ve firmaların, hatta devletlerin sonu hüsrandır.
“Hep pozitif olun ve kendinize güvenin”
Hep pozitif düşünmelisiniz. Felaket senaryolarına itibar etmeyin. Pozitif düşünemeyenler, kendilerini olumsuzluğa mahkûm ederler. “Kimse yapamaz ben yaparım, kimse bilemez ben bilirim” sözlerindeki derin anlamın, kişinin kendisine güveninin temeli olacağı bilinmeli.
“Zoru başarmak kolaydır, imkânsızı başarmak azim ister”
Başarıyı isteyin. Zorluklara karşı gelin, imkânsızı başarmayı imkânsız görmeyin, zoru başarmak kolaydır, imkânsızı başarmak azim ister.
Makul ve mantıklı hayallerinize ulaşabileceğinize, önce kendiniz inanın. Kendinize güvenin, sıfırdan kendi işini kurmuş çok örnekler vardır.
“Hayallerinize inanın ve hedeflerinizi belirleyin”
Hayallerinizi çevrenizdeki doğru insanlarla paylaşın, sizi anlayanlara yakın, hafife alanlardan ve durağan yapıda olanlardan uzak durun. Durağan kişiler sizi de durağanlaştırır. Çünkü kendileri durağan oldukları için, çevrelerindekilerin de kendileri gibi olmalarını isterler.
Hedefleriniz olmazsa, nereye gideceğiniz belli değildir. Nereye gideceğiniz belli değilse, hangi yoldan gideceğiniz de önemli değildir.
Büyük düşünmeniz lazım. Büyük işler, büyük düşünenler tarafından başarılmıştır. Küçük düşünenler, küçük kalmaya mahkûmdur.
Daima büyük düşünün derken, merdivenlerin ağır ağır ve de emin adımlarla çıkılması gerektiği unutulmamalıdır
“Asla taklit eden olmayın”
Asla taklit eden olmayın. Taklit ediliyorsanız, üzülmek yerine memnun olmalısınız. Sizi taklit edenlerden üstünsünüz ki taklit ediliyorsunuz. Taklit etmek, kişilik bozukluğudur. Çevrenize bakın, kendine güveni, bilgisi, becerisi, cesareti olmayanların taklitçi olduklarını görürsünüz. İlginçtir ki, taklitçiler, taklit ettikleri kişilerin davranışlarını sanki kendi özellikleri gibi gösterip, övünmekten de geri kalmazlar. Sadece kişiler taklit edilmez. Ekonomik değerler, sosyal değerler, kariyer, mesleki değerler vb. taklit edildiğini çokça görürüz. Kendi yaratıcı güçlerini keşfetmeye çalışmak yerine, taklitçiliği benimseyenler, kendilerine zarar verdiklerinin farkında bile değillerdir. Kabul etmek gerekir ki, taklitçilerin yetenekleri ve yaratıcı güçleri olsa zaten kullanırlar, olmadığı için taklit ederler, İlginçtir, mahcup da olmazlar. Taklit edilmek üzüyor ve zarar veriyorsa, taklit etmek de diğerini aynı şekilde üzer ve zarar verir.Ailemiz için, şehrimiz için, ülkemiz için katma değer yaratmak görevimizin bilinciyle, var gücümüzle çalışmak zorunda olduğumuzun farkındayız.”